28 Ağustos 2010 Cumartesi

CELİK YAPILAR2




Çelik Yapılar Ders Notları

Prof.Dr.Hilmi Deren Çelik Yapılar Kitabından özetlenmiştir.

1. Çelik yapıların tarihçesi

Demir malzemenin mühendislik yapılarında kullanılması iki yüzyıl öncesine dayanır. Buna
karşın, belgelenebilen ahşap ve kagir yol köprülerinin tarihçesi 2500 yıl evveline kadar gider.
Demir ve çelik insanlık tarihinde çok eski devirlerden beri bilinmekle beraber, geniş ölçüde
üretilemediğinden, iki yüzyıl öncesine kadar sadece silah ve eşya yapımında kullanılabilmiştir. 18.
yüzyılda İngiltere'de, yüksek fırın yöntemiyle geniş ölçüde ham demir ve font (pik) üretiminin
başlamasından sonra, demirin yapı malzemesi olarak kullanılabilmesi olanağı ortaya çıkmıştır. Demir
malzeme kullanılarak inşa edilen ilk mühendislik yapıları köprülerdir.
Kullanılan ilk malzeme fonttur. Font kullanılarak inşa edilen ilk köprü 1778 de İngiltere’de
Coalbrookdale Kasabası civarında, Severn Nehri üzerindeki yol köprüsüdür. 31 m açıklığında olan bu
köprü bugün hala kullanılmaktadır. Bundan sonra Avrupa Kıtasının en eski font köprüsü olarak
Almanya’da Schlesien bölgesinde, Striegauer Akarsuyu üzerinde 1796 da inşa edilen yol köprüsü
gelir. Kagir gibi, fontun da basınç mukavemetinin yüksek olmasına karşın, çekme mukavemeti az
olduğundan, bu ilk köprüler ile bunlardan sonra, font kullanılarak inşa edilen diğer köprüler kemer
tarzında yapılmıştır. Font kemer köprülerin dönemi yaklaşık olarak 1875 yılında kapanmıştır. Bunun
da sebebi, çekme mukavemeti büyük olan dövme çeliğin, daha sonra da dökme çeliğin yapı malzemesi
piyasasına çıkmış olmasıdır.
Normal kaliteli yapı çeliklerinin yanında, metalürji alanında yapılmış olan çalışmalar sonucu, çok
yüksek mukavemetli çeliklerin üretimi de mümkün olmuştur. Örneğin, bugün asma köprü kablolarında
kopma mukavemeti 200 kg/mm² ye varan çelikler kullanılmakta ve açıklıkları 1.500 m.yi aşan asma
köprüler inşa edilebilmektedir.

2. Malzeme ve Yük Karakteristikleri:

2.1. Çeliğin Fiziksel Özellikleri:
2.1.1. Birleşim:

Mekanik olarak işlenebilen (dövülerek, preslenerek, haddeden geçirilerek şekil alabilen) demir
alaşımlarına çelik denir. Çelik bünyesinde demir (Fe)'den başka %0,16 - 0,20 kadar karbon (C)
bulunur. Karbon miktarı arttıkça çelik sertleşir ve mukavemeti artar. Çelik alaşımında bundan başka
fosfor (P), kükürt (S), azot (N), silisyum (Si), manganez (Mn), bakır (Cu) gibi elemanlar bulunur.
Bunların çeliğin bünyesinde belirli oranların üstünde bulunmaması gerekir. Çelik alaşımına krom (Cr),
nikel (Ni), vanadiyum (V), molibden (Mo) gibi maddeler ilave edilerek yüksek kaliteli çelikler elde
edilir.
Demir cevherlerinin yüksek fırınlarda kok kömürü yakılarak ergitilmesiyle ham demir elde edilir.
Ham demirde %5'e kadar karbon bulunur.
Özel fırınlarda ham demire hurda demir ve diğer katkı maddeleri karıştırılarak font (pik) elde
edilir. Fontta da %4'e kadar karbon bulunduğundan işlenebilme özelliği yoktur, döküm malzemesi
olarak kullanılır, çekme mukavemeti çok azdır.

2.1.2. Hadde Ürünleri:

Çelik fabrikalarında üretilen hadde ürünleri şunlardır:
1.a) I profilleri
Bu profillerin pek çok çeşidi vardır. Örnek olarak I (normal profil), IPE, IPEo, IPEv, IPB, IPBI,

1

IPBv profilleri sayılabilir.
1.b) [ profilleri
1.c) L profilleri (Köşebentler)
Eşit kollu köşebentler
Farklı kollu köşebentler
1.d) T profilleri (yüksek gövdeli T, Geniş başlıklı TB)
1.e) profilleri
1.f) Boru profiller (Daire ve dikdörtgen enkesiti)
1.g) Ray profilleri
1.h) Özel profiller (özel amaçlarla kullanılan bu profillerin enkesit çeşidi çoktur).
Profiller çeşitlerini belirten işaretlerinin yanına, profil numarasını gösteren sayılar yazılarak
gösterilir. Örneğin :
I240, IPE270, IPB300, [280 - (NPU280), T70
Korniyerler de L işaretinin yanına kol genişlikleri ve kol kalınlığı mm cinsinden yazılmak
suretiyle gösterilir:
L 90.90.13 L 75.55.7
2. Lamalar (Dikdörtgen enkesitli çubuklar)
2.a) Dar Lamalar
Genişlikleri b = 10 ~ 150 mm, kalınlıkları t = 5 ~ 60 mm
2.b) Geniş Lamalar
Genişlikleri b = 151 ~ 1250 mm, kalınlıkları t = 5 ~ 60 mm
2.c) İnce Lamalar (Bant çelikleri)
Genişlikleri b = 12 ~ 630 mm, kalınlıkları t = 0.1 ~ 5 mm
Lamalar işaretinin yanına genişlik ve kalınlığı yazılarak gösterilir:
250.6
3. Levhalar
Düz levhalar kalınlıklarına göre şöyle sınıflandırılır:
3.a) İnce levhalar

Kalınlıkları t £ 2,75 mm, boyutları b x l = 530 x 760 ... 1250 x 2500 mm olur. Çatı örtüsü, duvar

kaplaması ve besleme levhası olarak kullanılır.
3.b) Orta levhalar

Kalınlıkları 3 £ £ 4,75 mm, genişlikleri b £ 2500 mm, 1 boyları 7000 mm veya daha fazla

olabilir. Hafif çelik yapılarda kullanılır. Normal çelik yapılarda ise besleme levhası veya yapma kesit
levhası olarak kullanılır.
3.c) Kaba levhalar

Kalınlıkları t ³ 5 mm, genişlikleri b £ 3600, boyları l £ 8000 mm veya daha fazla olur. Kirişlerde

gövde levhası, düğüm levhası ve mesnet levhası olarak kullanılır. Proje resimlerinde ya bütün

2

boyutları veya sadece kalınlıkları gösterilir. Örneğin:
Lev. 10.1500.6500 veya Lev. 10
Preslenmek suretiyle bir yüzleri, çeşitli desenlerde olmak üzere, pürüzlendirilmiş levhalar endüstri
yapılarında döşeme levhası olarak kullanılır.
Galvanize oluklu levhalar (saçlar) da çatı örtüsü olarak kullanılır.
Yukarda sıralanmış olan şekillendirilmiş çelik ürünleri çelik yapıların esas malzemesini teşkil
eder. Bunun dışında, köprü mesnetleri gibi bazı karışık şekilli yapı kısımları, çelik atölyelerinde
döküm yoluyla üretilir. Kullanılan döküm malzemeleri başlıca şunlardır:
Çelik font (Mesnet parçaları v.b.)
Su çeliği (Mesnet ruloları, mafsal parçaları)
Gri font (Mesnet parçaları v.b.)

2.1.3. Korozyon:

Çeliğin aşınması elektro-kimyasal bir işlemdir. Mekanizma, Anot ve Katottan oluşan basit bir
bataryada olan reaksiyon ile aynı karakterdedir.
Ortamdaki nem elektrolit gibi davrandığından çeliğin zamanla korozyonu (atmosferik aşınması)
ortaya çıkar. Saf su da iletkenliği tuz veya asit kirlenmesi tarafından arttırıldığında, korozyon
reaksiyonunu hızlandırır. Aşınma oranları temiz kırsal çevrelerde göreceli olarak düşüktür, ama
Denize yakın çevrelerde veya asidik sülfür dioksiti ile kirletilen endüstriyel atmosferlerde çok daha
yüksektir.
Çeliğin korozyona karşı korunmasında genelde uygulanan koruma metotları: boyama, metal
kaplama (galvaniz benzeri) ve beton örtüsü gibi çeliğin dış çevre ile oluşturacağı kimyasal reaksiyon
ortamını önlemeye yöneliktir. Korozyon olayının genel özellikleri:

· Korozyon ancak oksijen ve su ikilisinin birlikte, aynı anda metal yüzeyinde bulunması

durumunda ortaya çıkar,

· Çelikteki potansiyel korozyon oranı atmosferik kirliliğin derecesine bağlıdır,

· Gerçekleşen esas korozyon oranı ise çelik yüzeyindeki rutubete bağlıdır.

· Yerel korozif durumlar genellikle diğer bir metal ile bağlantı noktalarında ortaya çıkar.

· Yapı içerisindeki hacimlerde korozyon tehdidi nispeten daha azdır,

· Yüzey kaplama metodu ile korozyondan koruma metotlarında en önemli husus “yüzey

hazırlama” aşamasıdır.

2.1.4. Yangın Mukavemeti:

Çelik yapıların yangına karşı davranışı diğer yapı türlerine nazaran oldukça zayıftır. Bu yüzden
yangın emniyetinin özellikle taşıyıcı sistem açısından sağlanması çelik yapılarda büyük bir öneme
sahiptir. Çeşitli ülke yönetmeliklerinde bu husus ayrıca standarda bağlanmış ve ayrıntılı yönetmelikler
düzenlenmiştir.
Sıcaklığın çeliğin akma sınırı ve elastiklik modülü gibi mukavemetine birinci derecede etkili

mekanik özelliklerine etkisi yaklaşık 100° C sıcaklıktan sonra ortaya çıkar.

Çeliğin yangından korunması amacıyla yapılan yalıtımlar “çevreyi sarma”, “kutuya alma” ve
“kütlesel kavrama” olarak yapılır. Bu korumalar aynı zamanda “kuru tip”, “nemli tip” yada “sıcaklıkta
şişen tip” olarak düzenlenerek hesapta kullanılacak katsayı ve yalıtım değerleri belirlenir. Yeni
uygulanan yöntemlerden biride kutu ve boru kesitli yapılarda kullanılan su ile soğutma yöntemidir.

3

2.2. Çeliğin Mekanik Özellikleri:

2.1.5. Gerilme Durumu:

Kristal bir bünyeye sahip olan çelik izotrop (mekanik ve fiziksel özellikleri her doğrultuda aynı)
ve homojen bir malzeme karakteri gösterir.
Bir çelik çubuk, üniversal deney makinesinde çekme deneyine tabi tutulursa, Şekil 1.1 de görüldüğü
gibi, bir gerilme - şekil değiştirme diyagramı elde edilir. Çubuğa uygulanan S kuvveti, sıfırdan
itibaren yavaş yavaş arttırılırsa

Şekil 3: Gerilme-Şekil Değiştirme Eğrisi

s = S / Fo gerilmesi, sp orantılı sınır gerilmesine varıncaya kadar malzeme lineer - elastik bir

karakter gösterir, yani Hooke Kanunu geçerlidir: e = s / E

gerilmesi, sp ‘yi aştıktan sonra, selastik sınır gerilmesine varıncaya kadar malzeme gene

elastik kalır, fakat Hooke kanununa uymaz; s‘yi aştıktan sonra da elastik olma özelliği bozulur. s

gerilmesi sakma sınırı gerilmesine vardığı zaman malzemede akma ve büyük bir plastik şekil

değiştirme meydana gelir. Bundan sonra malzeme kendini toparlar ve gerilme skopma sınırı

gerilmesine varınca. kapma olayı meydana gelir.
Kristalli bir malzeme olan çelikte, kırılma olmaksızın büyük plastik şekil değiştirmeler meydana
gelebildiğinden, çeliğe haddeleme, presleme gibi mekanik yöntemlerle şekil verilmesi mümkün olur.
Ancak bu gibi soğuk işlemler malzemenin pekleşmesine ve gevrekleşmesine yol açar. Malzemeye
başlangıçtaki yumuşaklığının ve sünekliğinin geri verilmesi istendiğinden, malzeme uygun sıcaklığa

ısıtılıp, yavaş yavaş soğutulur. Bu işleme de (tavlama) denir.

Metalin plastik şekil değiştirmesi kristalleşme sıcaklığının üstünde yapılırsa, mekanik özelliklerde
herhangi bir değişme olmaz. Bu çeşit şekil vermeye (sıcak şekil değiştirme) denir. Metallerin

4

F

S / Fo

B

C

F

E

P

Kopma
B
C
E
P

C' = D o

pl el

Plastik
Bölge
Elastik
Bölge
Kopma Uzaması

şekillendirilmesinde genellikle bu yöntem uygulanmaktadır (Sıcak haddeleme).

2.1.6. Sıkışma Özellikleri:

Sıkışma durumunda mekanik özelliklerin belirlenmesi gerilme durumuna göre daha zordur.
Bunun sebebi deney numunesinin burkulma meydana gelmeyecek kadar kısa olması gerekliliğidir.
Ayrıca numunenin davranışına uç gerilmeleri de etki eder. Bu etkileri minimize etmenin çeşitli yolları
olmakla birlikte kesin bir çözüm yoktur. Sıkışma özellikleri, çekme deneyindeki benzer metotlar ile
belirlenir.
Nominal basınç ve çekme gerilmelerine ait Gerilme-Şekil değiştirme eğrileri ile Gerçek gerilmeŞekil
değiştirme eğrisi Şekil 4’de gösterilmiştir.

Şekil 4
2.1.7. Yorulma Dayanımı ve Dinamik Yükler:

Çelik taşıyıcı sistemler kullanış amaçlarına göre farklı şekillerde (sabit ve değişken) yüklenir. Yük
belirli iki sınır arasında periyodik olarak çok sayıda değiştiği takdirde malzemenin emniyet sınırları
içerisinde tahrip olması söz konusudur. Bu olaya malzemenin yorulması denir. Malzemede meydana

gelen en büyük ve en küçük gerilmeler smax ve smin (tmax , tmin)olmak üzere:

X =smax smin ve X =tmax tmin

Değerine bağlı olarak belirlenen emniyet gerilmeleri bu tür yüklere maruz elemanların
boyutlandırılmasında kullanılır.

Yorulma dayanımına ve ömrüne etki eden başlıca faktörler:

· Gerilme değişiminin düzenliliği veya düzensizliği

· Kesitteki gerilme dağılımı

· Etki yüzeyinin pürüzlülüğü

5

· Artık gerilmeler

· Korozif çevrenin varlığı

Köprülerde yük katarları, taşıtlar; krenlerde hareketli kısımlar birtakım titreşimler meydana getirir.
Bu titreşimler sonucu oluşan atalet kuvvetlerinden dolayı kesit etkilerinde, statik yükleme durumuna
göre, artışların meydana gelmesi söz konusudur.

2.1.8. Artık Gerilmeler:

Çelik elemanlarda yükleme öncesi eleman enkesitinde bulunan gerilmelere artık gerilme denir.

Artık gerilme hali şu durumlara bağlı olarak ortaya çıkar :

· Sıcakta şekil verilmiş elemanların hatalı ve düzensiz şekilde soğutulması,

· Soğukta şekil verme işlemi sırasında elemanın bazı kısımlarında oluşan gerilme

yığılmaları,

· Birleşik enkesit oluştururken yapılan kaynak işlemi

Artık gerilmeler nedeniyle eleman enkesitinin bazı kısımlarında çekme gerilmeleri, bazı

kısımlarında da basınç gerilmeleri meydana gelir. Özellikle kaynaklı yapı elemanlarında yorulma

etkisi altında görülen kırılmaların çoğunlukla kaynak bölgesinin yanında ortaya çıkmasının

nedenlerinden biride bu kısımlarda bulunan ilave gerilmelerin etkisidir.

Yapı Çeliği olarak en sık kullanılan çelik cinsi FE37 (St.37) dir. Buradaki 37 sayısı kg/mm²
cinsinden kopma mukavemetini gösterir. Ülkemizde yüksek mukavemetli yapı çeliği olarak ise
genellikle St.52 kullanılmaktadır.
Yapı çeliklerinin mekanik özellikleri tablo 1‘de verildiği gibidir. (TS 648 / Aralık 1980)
Çeliğin
Sembolü
Çekme Dayan.

sd

kgf/cm²
(N/mm²)
Akma Sınırı

s(sa)

kgf/cm²
(N/mm²)
Elastisite
Modülü
E
kgf/cm²
(N/mm²)
Kayma Modülü
G
kgf/cm²
(N/mm²)
Isı Genleşme
Katsayısı

a1

Fe 34 3400 - 4200
(333 - 412)
2100
(206)

Fe 37 3700 - 4500
(363 - 491)
2400
(235)

Fe 42 4200 - 5000
(412 - 490)
2600
(255)

Fe 52
5200 - 6200
(510 - 608)
3600
(353)

2 100 000
(206 182)
810 000
(79 434)
0,000012

6

2.3. Yükleme Durumları ve Tahkikler:
2.3.1 Yükler:

Çelik yapıların hesabında yükler iki ayrı gurupta değerlendirilir.
I. Esas Yükler: Öz ağırlık yükleri, tekrarlı ve hareketli yükler, kar yükü, makinelerin atalet
kuvvetleri
II. İlave Yükler: Rüzgar yükü, deprem yükü, yatay yanal kuvvetler, fren kuvvetleri, montaj
yükleri, ısı kuvvetlerini kapsar.
Hesaba ve dayanım tahkiklerine esas iki türlü yükleme durumu söz konusudur:
I. EY yüklemesi: Esas yüklerin toplamı
II. EIY yüklemesi: Esas ve ilave yüklerin toplamı
Bu iki yükleme haline ait emniyet katsayıları ve gerilme değerleri farklıdır.

Çelik Cinsi sçem

EY EIY
St.37 1400 1600
St.52 2100 2400

Çekme ve Eğilme çekme emniyet gerilmeleri (kg/cm²)

Çelik Cinsi tem

EY EIY
St.37 830 950
St.52 1240 1430

Kayma Emniyet Gerilmeleri (kg/cm²)

Müsaade edilen en büyük çekme gerilmesi (EY) yüklemesi için ( 0,6*s) değerini aşamaz. EIY

yüklemesine ait emniyet gerilmeleri ise EY yüklemesinin 1,15 katı olarak belirlenir. Kayma emniyet

gerilmeleri de tem sçem Öformülü ile elde edilir.

Hesaba esas çeşitli yük kombinezonları:
I. Öz Ağırlık + Kar
II. Öz Ağırlık + Kar + Rüzgar / 2
III. Öz Ağırlık + Kar / 2 + Rüzgar
IV. Öz Ağırlık + Kar + Deprem (Deprem etkisinde EY haline ait emniyet gerilmeleri %33
arttırılır.
V. Öz Ağırlık + Deprem
VI. Öz Ağırlık + Kren Yükleri + Kar

7

Yüklemelerden en elverişsiz kesit zorlarını veren durum hesaba esas alınır.

2.3.2 Gerekli Tahkikler:

Çelik yapıların projelendirilmesinde yapılması gerekli olan tahkikler şunlardır:
I. Gerilme tahkikleri: Çeşitli yükleme durumları için emniyet gerilmeleri değerleri ile
yapılan tahkiklerdir.
II. Stabilite tahkikleri: Burkulma,yanal burkulma, buruşma tahkiklerini kapsar.

III. Devrilme tahkikleri: Her bir yapı kısmının devrilme emniyet katsayısı 2’den az

olamaz. Yapının tümünde ise bu katsayı 1,5‘tir

IV. Deformasyon tahkikleri: Yapı elemanlarında, kullanım amacı ve konstrüktif açıdan

gerekli hallerde deformasyon tahkikleri yapılır. Açıklığı metreyi geçen kirişlerde

sehim açıklığın 1/300’ünden ve konsollarda konsol uzunluğunun 1/250’sinden fazla

olamaz.
V. Yorulma dayanımı tahkiki
VI. Yangın emniyeti tahkiki

2.3.3 Boyutlandırmaya Esas Olan Kesitler:

2.3.4 HESAP METOTLARI:

ÇELİK YAPIDA GENEL OLARAK İKİ TÜRLÜ HESAP ESASI UYGULANMAKTADIR. BUNLARDAN BİRİNCİSİ EMNİYET

GERİLMELERİNE GÖRE KESİT HESABINI VE BÜTÜN KESİTLERDE ELASTİK SINIRIN AŞILMAMASI İLKESİNE GÖRE DİZAYNI

ESAS ALAN “EMNİYET GERİLMELERİ” YÖNTEMİDİĞERİ İSE GÖÇME YÜKÜNÜ VE BU PLASTİKLEŞME DEĞERLERİNİ

ESAS ALAN “PLASTİK ANALİZ” YÖNTEMİDİR.

Zorlama Çeşidi Gerilme Hesaba esas enkesit
Normal Kuvvet
Basınç F

Çekme F= F - DF

Kesme Kuvveti Kayma Fgövde

Eğilme Momenti Çekme ve Basınç W= I/ e = (I-DI) / e

8


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder